11 Mart 2013 Pazartesi

McLaren'e motor lazımdı, siz de var mı?



   McLaren'in Mercedes ile olan ortaklığı mı, yoksa motor ortaklığı mı demek lazım bilmiyorum, Mercedes uzun süredir McLaren için bir motor ortağından öteydi. Aralarındaki bağın sıradan bir bağ olmadığını çoğu zaman düşündüm ama artık bu ortaklığın sonlarını yaşıyoruz. Mercedes 3 yıl önce kendi takımı kurarak bir şeyleri kendi başına başarmak istediği an bu başlamıştı zaten.

   Mercedes 1955'te yaşadığı trajik LeMans kazasından sonra spordan çekilmişti ve o zamandan bu yana kendi takımıyla hiç bir zaman sporda yer almadı. Elbette Mercedes'in motorsporları tarihine daha derinlemesine bakacak olursak, 1930'lara dönmek gerekir, "Silver arrows" isminin doğduğu günlere. Mercedes o yıllarda çok iyi araçlar üretti ve grand prix yarışlarında çok önemli başarılar elde ettiler. Yarışan tüm pilotların hedefi Almanların önüne geçebilmekti. İtalyanların da onlardan aşağı kalmaya niyetleri yoktu tabii ki, Fiat, Maserati ve Alfa Romeo (o zamanlar aynı grup altında olmayan markalar) Mercedes'i zorladı ve daha kalıcı olabildiler. 1950'de F1 adıyla yapılan yarışlarda en başta İtalyanların başarısını gördük, ancak Mercedes II. Dünya savaşının yaralarını sardıktan sonra 1954'te spora döndü ve Fangio ile anlaşarak güçlü bir başlangıç yaptı, 9 yarıştan 4'ünü Mercedes kazandı. 1955'te de 7 yarıştan 5'ini Fangio ve Moss'un kullandığı Mercedes araçları kazandı, Mercedes çok güçlüydü, o dramatik güne kadar.



   Tarih 11 Haziran 1955, 24 saatlik LeMans yarışı... Mercedes koltuğundaki isim Pierre Levegh... Ön sıralar için yakın bir mücadele yaşanmaktadır. Bu mücadele sırasında önde yer alan bir Jaguar pite girmek için yavaşlar, pit girişinde onun yavaşlamasından dolayı onun arkasında yer alan Austin-Healey takımının aracı da yön değiştirir ama arkasından Levegh gelmektedir, Levegh'in kaçınmak için zamanı kalmaz, önündeki araca çarpar ve seyircilerin arasına savrulur, Fangio bu karmaşanın içinde sağ salim geçebilmiştir ancak, kazanın sonuçları ağırdır, resmi ölü sayısı 84'tür (Levegh dahil). Bunun üzerine Mercedes F1 tarihinden silinir ve yola motor üreticisi olarak devam ederler, uzun süre Ilmor markası ile takımlara motor sağlamışlardır. Son önemli birlikteliği McLaren'le olan Mercedes, 2010 yılında tekrar pistlerde kendi takımıyla yer almıştır.

   Bu kadar tarih dersi yeter, şimdi bugüne dönelim. Mercedes artık kendi takımıyla başarı kazanmak için çaba harcıyor ve McLaren de her zaman şampiyonluk için yarışan bir takım, artık bu iki takım rakip konumunda oldukları için eski dostluğun şekil değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Önümüzdeki yıl motorların V6 turbolara geçmesinin yanında bir önemli fark daha var, motor gelişimleri artık serbest olacak. Bu da üreticilerin ve müşterilerin artık aynı kalitede motorlar ile yarışacağının bir garantisi olmayacağı anlamına geliyor. Ferrari ve Mercedes zaten kendi motorunu kendisi üretiyor, Red Bull Racing ise Renault ile yakın bağlar kurdu ve 2014 motorları için ortaklaşa çalışıyorlar. Bu senaryoda McLaren'in Mercedes ile yola devam etmek yerine yeni bir başlangıç yapması aslında normal karşılanabilir. Peki McLaren yola nasıl devam edecek, işte milyon dolarlık soru da bu.

   Bu yıl içinde iki farklı söylenti çıktı. İlk söylenti, satışa çıkmış olan İngiliz motorsporları devi Cosworth'ün McLaren tarafından satın alınacağı yönündeydi, daha sonra McLaren bunu yalanladı, sonrasında ise Honda ile McLaren arasında bir ortaklık kurulacağı yönünde spekülasyonlar çıktı, hatta BBC McLaren'in 2015 yılı için Honda ile yarışacağını iddia etti ancak Whitmarsh Mercedes ile 2014 ve 2015'i kapsayan bir anlaşmaları olduğunu söyleyerek cevap verdi, peki ama McLaren gerçekten nasıl devam edecek? Sanırım kimse McLaren'in Mercedes ile devam edeceğini düşünmüyor. O yüzden bunu biraz irdelemek ve analiz etmek gerekiyor.



   Honda ile başlayalım, şu an McLaren için en olası senaryo olarak gözüküyor. Aslına bakarsak Honda ile McLaren yakın zamanda da beraber çalışmışlardı, 1988-1992 yılları arasındaki birliktelikleri oldukça başarılıydı. 4 şampiyonluk ve 1 de ikincilikle sonuçlanan bu birlikteliğin tekrar olmaması için hiç bir sebep yok. Tabii ki biraz gerçekçi olursak, Honda'nın bir süredir spordan uzak olmasının ve diğer üreticilere göre motor geliştirmek için biraz geç kalmış olduğunu da hesaba katmak lazım. Bunlara ek olarak Honda henüz spora geri döneceğini de doğrulamadı, hala bir projeden ibaret olabilir. Bu birlikteliğin 2014 yılı ile başlayacağını da beklememek lazım, belki 2015 yada 2016 yıllarında olmasını beklemek daha doğru olabilir. Honda iddialı bir giriş yapmak istiyorsa 2015 yada 2016 yılında kadar çalışması daha mantıklı. Sporda olmadıkları için prototip motorunu 2014 yılında istediği gibi test etme şansı bulurlarsa diğer üreticilere göre avantaj elde edebilirler.

   McLaren de böylece beraber çalışacakları bir ortak bulduğu için diğer takımlara göre dezavantajlı olmayabilir. Eğer Honda da McLaren ile başarılı olabilirse gridde başka müşteriler bulması mümkün, iki taraf için de kazançlı olabilecek bir seçenek ve kesinlikle bu olasılığı küçümsememek gerekiyor. Böyle bir birliktelikle beraber Honda'nın marka değeri de yükselebilir, şirket bunu mutlaka düşünecektir, hatta bana sorarsanız Honda'nın spora girişinin kararı da McLaren'in kararına bağlı olabilir. Honda F1'e girme kararı alacaksa iddialı takımlardan biriyle girerek başarı kazanmak isteyecektir, küçük takımlara motor satmak gibi bir hedefleri olduğunu sanmıyorum. Cosworth'ün bile spordan ayrılıyor olması, küçük takımlara motor sağlamanın çok karlı olmadığını gösterdi, küçük takımlar biraz farkla daha fazla başarı kazanmış motorlara geçmeyi tercih edebiliyorlar. Honda'nın da motorunu çok ucuza satarak kar elde edebilmesi için en az 4-5 takıma motor satması gerekir, ki bence imkansız.Bu açıdan Honda-McLaren arasında şimdiden bir birliktelik var gibi, eğer McLaren Honda ile yarışacaksa bu iki tarafın da beraber duyuracağı bir haber olur. McLaren yola Honda ile devam etmeyecekse de Honda'nın tek seçeneği Lotus ile spora girmek olur, ancak onun da mümkün olacağını düşünmüyorum, Renault ile sıkı bağları var.



   Diğer taraftan her ne kadar yalanlanmış olsa da bence en doğru seçenek olan Cosworth'e gelelim. McLaren Cosworth'ü satın alma gibi bir seçeneği bence ciddi anlamda düşünmeli, kolay bir karar değil ama bu iki İngiliz devi güçlerini birleştirirse bir efsanenin temelini atabilirler. McLaren Cosworth ortaklığı, McLaren için Ron Dennis'in takımı satın almasında olduğu gibi büyük bir adım olabilir.

   Öncelikle Cosworth bir çok kişinin tam olarak bilmediği bir firma, son yıllarda hiç bir iddialı takım tercih etmediği için kıymeti yeterince anlaşılamadı. Cosworth motorsporlarında çok önemli bir isim, bir çok önemli başarısı var ve pek çok farklı mühendislik hizmeti veriyorlar, havacılıktan savunma sanayine kadar çok geniş bir yelpazede hizmet eden bir marka. Ayrıca efsane olmuş bir çok otomobilin de gelişiminde imzaları var. İlk akla gelen Ford Escort Cosworth elbette, rallideki başarıları halen hatırlanan bir araç. Yine F1'de motor sınırlanması getirilmeden önce Cosworth'de 20.000 rpm devrini gördük, başka 20.000 rpm çeviren motor oldu mu bilmiyorum ama ben hatırlamıyorum.

   Cosworth'ün satışa çıkmasındaki sebep aslında kötü durumda olmaları değil, firma sadece operasyonlarını genişletme hedefinde ve büyük bir adım atmak için paraya ihtiyaçları var, firma asla ölü yatırım olarak görülmemeli, aksine geleceği parlak bir yatırım. Şirketin uzmanlık alanı motor teknolojileri ve McLaren de ise olay tam tersi, F1 takımı olmanın yanında McLaren büyük bir mühendislik şirketi ancak motor konusunda uzmanlıkları yok. Bu iki isim aslında yap-bozun parçaları gibi birbirlerinin eksiklerini tamamlar haldeler, ayrıca iki firmanın da İngiliz olmasının getirdiği bir çok kolaylık olacağını da düşününce hayal gibi diyebiliyorum.

   Ayrıca spor otomobil sektörüne giriş yapma konusunda önemli bir adım atan McLaren'in en önemli sorunu bu konudaki deneyim eksiklikleri. MP4-12C hedefindeki gibi 458'e mağlup oldu, şimdi sırada P1 var ve kağıt üzerindeki rakamlara bakarsak LaFerrari yine önde gibi gözüküyor. Tabii spor otomobillerde kağıt üstündeki verilere değil de aracın ruhu önemlidir, sürücüye verdiği keyif baz alınır, MP4-12C'nin de başarısızlığı buydu. Ferrari yıllardır spor otomobiller üretiyor ve doğru formülü biliyorlar, ancak McLaren bir mühendislik şirketi ve rakamları baz alarak çalışıyorlar, spor otomobil dinamiklerini henüz tam kavrayabilmiş durumda değiller. Cosworth ile bu sorunu aşabilirler. Ayrıca otomobil sektörüne girmiş olan McLaren'in Cosworth gibi bir motor üreticisine sahip olması bulunmaz nimet olurdu. Cosworth'ün de bu birliktelikten karlı çıkması mümkün, McLaren markasının değerini kullanacaklar, McLaren'in ECU operasyonlarını büyük ihtimalle devralırlar ve geliştirirler, ayrıca McLaren'deki motorları onların motor sektöründeki pazarını arttırır.



   Tüm bunlara rağmen sorun şu ki; Mercedes elindeki McLaren hisselerini takıma sattı ve McLaren'in elinde yeterli para olduğunu sanmıyorum, Cosworth ise onların operasyonlarına destek olacak paralı bir müşteri arıyor. Aslında McLaren de Cosworth'ün durumunda, daha büyük yatırımlar yapmak için paraya ihtiyaçları var. Birbirine çok iyi uyum sağlayabilecek iki mühendislik firması, iki İngiliz motorsporları efsanesi, ancak ikisi de paraya ihtiyaç duyuyor, üzücü.

   Benim fikrim, 2014 yılında sürpriz olmaz, McLaren Mercedes ile yola devam eder, ancak bu biraz da zorunluluktan olacak gibi. Honda 2015'te spora dönecekse, bu da McLaren Honda ile yarışacak demektir. Cosworth ise F1 tarihinden silinecek gibi, en azından şimdilik böyle. Tabii iki şirket para sorununa rağmen, biraz dişini sıkma ve sabretme kararı alırlarsa, ortaya muazzam bir İngiliz devi çıkabilir. McLaren-Cosworth benim görmek istediğim birliktelik ama sadece bir hayalden ibaret olacak sanırım.

   Bu arada bu yazımda hatalarım olmuş olabilir, affedin ancak sağlık sebepleriyle çok üzerinde durma şansım olmadı, bir sonraki yazımda kendimi affettirebilirim umarım, teşekkürler.

1 yorum: